-
1 adı karışmak
быть заме́шанным (в чём-л.) -
2 ad
и́мя (с)* * *1) и́мяadın ne? — как тебя́ зову́т?
adında — по и́мени
Metin adında bir kimse — не́кто по и́мени Мети́н
adınızı bağışlar mısınız? — не соблагово́лите ли Вы назва́ть своё и́мя?
ad koymak — дать и́мя, наре́чь
2) назва́ниеadı geçen — [выше]упомя́нутый, на́званный
3) грам. и́мя существи́тельноеözel ad — и́мя со́бственное
••adı çıkmış dokuza, inmez sekize — посл. ≈ оди́н раз укра́л, наве́к во́ром стал
- adına- ad almak- adını anmamak
- adı batası
- adı batacası
- adı batmak
- adı belirsiz
- adı bozulmak
- adı çıkmak
- adı deliye çıkmak
- adı gibi bilmek
- adı kalmak
- adı karışmak
- adını kirletmek
- adını lekelemek
- adını koymak
- adı sanı belirsiz
- adı sanı meçhul
- adı sanı var
- ad takmak
- adı üstünde
- ad vermek
- adını vermek
- adı var
См. также в других словарях:
adı karışmak — (bir işe) kötü bir işle birinin ilgisi bulunduğu söylenilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarihe karışmak — unutularak yalnız adı kalmak Bir yaş gelir ki ondan sonra ehemmiyet verdiğiniz şeyler tarihe karışmış yani hayattan çıkmıştır. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırk — is. 1) Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 40, XL rakamlarının adı 3) sf., mat. Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık Birleşik Sözler Kırkağaç kavunu kırkambar kırkayak kırk basması kırkbayır … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… … Çağatay Osmanlı Sözlük